Kaynak: Mynet
Amerika’da başlayan ve Avrupa’da çok yaygınlaşan uzun süredir de adı pek duyulmamış, son yıllarda ülkemizde de bir grup tarafından Kanyoning olarak nitelendirilen ve yapılan bu sporu sizler için biraz daha yakından tanıyalım istedik.
Geçtiğimiz günlerde bu sporu Türkiye’de yapan KADAK Derneğinin kurucusu Haydar Daştan ile bir araya geldik ve Kanyoning sporunu konuştuk.
Seni tanıyabilir miyiz, neler yapıyorsun?
Askerliğimi Özel Harekâtta Dağ Komando olarak yaptım. bunun eğlenceli yönlerini alarak sosyal hayata uyarladım. Solo kamplar yapmaya başladım hep tek başınaydım kendimi bu alanda daha da zorlamaya başladım. İran’a gittim, Demavend (5610) dağına İsviçre Alp’lere (4.810m) tırmandım. Türkiye'de birçok solo zirve yaptım, Ağrı (5.137m) ve kaçkarlar (3.937m) su yolu gibi olmuştu artık benim için.
Kanyon nedir?
Tektonik hareketlenmeler sonucunda oluşan yatay dar yarıklara kanyon denir. Bu yarıklar sular seller ve zamanla oluşan doğa olayları ile çok farklı şekiller alırlar. Sonra dağlar buradan bizlere kalplerini açarlar biz de oradan eğlenerek geçer gideriz…
Kanyoning nedir?
Çeşitli özel teknikler ve malzemeler kullanılarak, atlama, yüzme, dalma, tırmanma, trekking gibi kondisyon gerektiren ayrıca mental olarak da dayanıklılık isteyen zorlu, bir o kadar da keyifli spordur, özellikle son yıllarda maceraperestlerin de tercih ettiği ekstrem sporlardan biridir. Özel eğitim ile farklı teknikler ve ekipmanlarla gerçekleştirilen bu spor hem Türkiye’de hem de dünyada büyük ilgi görmeye başladı. Kanyonların içinde şelaleler, çavlanlar, yüksek debili su birikintileri, dev kazanlar dar geçitler ve boğazlar ile dik duvarlar bulunur. Bu yarıklardan, bir disiplininden uzaklaşmadan aksiyon ve adrenalin dolu geçiş aktivitesine de Nirvana denir. Her kanyon kendine göre farklı coğrafik zorluklar ile sizi karşılarlar.
Kanyonla tanışmanız nasıl oldu?
Daha önceden oryantiring yapıyordum, 2010 da bu sporu duydum ve ilk adımımı Kazdağları Şahindere geçişiyle yaptım, 2014 de Kanyon araştırma derneği ile tanıştım. Kendimi geliştirmek için sürekli araştırmalar içindeydim, bir süre sonra bu spor benim yaşam stilim olduğunu fark ettim, yabancı sporcuları takip ederek güncel sistemleri öğrendim ekipmanları araştırdım ve PAN derneği ile birlikte profesyonel olarak harekete geçtim. Bu sporun zevkini iliklerime kadar hissetmek için kendimi daha da zorlamaya başladım. Sonunda bu camiada en büyük eksikliği tamamlamak için (KADAK) Kanyon Arama Kurtarma derneğimi kurdum.
Utançtan değil keyiften yerin dibine giriyoruz.
Kanyoning doğada limitlere karşı gelme sporu mudur?
Tam aksine bu spor doğa ile bir uyum sporudur, Ne kadar uyum o kadar sorunsuz geçiş demektir ayrıca ekibin gücü en zayıf halkası kadardır. Bu spor barındırdığı doğal zorluk ve tehlikeler sebebi ile ‘ekip faaliyeti’ olarak yapılmalıdır. Genellikle yerleşimden uzak, zor ve engebeli ortamlarda yapıldığından yol ve yön bulma yanında zor koşullarda hayatta kalabilme becerileri ile birlikte üst düzey psikolojik yeterlilik ve hazırlık gerektirir.
Neden kanyon sporu?
Öncelikle gerçek bir ekip sporunun olması ilgimi çekmişti. Doğal güzelliklerin keşfini yapıyorsunuz. Bu aya ilk ayak basma hazzı gibi, düşünsenize sizden önce kimse görmemiş el değmemiş ayak basılmamış...
Doğaya özgü şelalelerin seslerinin oluşturduğu huzurlu ve büyülü bir ortam olması, bu tıpkı filarmoni orkestrası dinlemek gibi... Kayaların büyüleyici yapısı; binlerce yıl önce oluşan tüm hareketlenmeleri katman katman görebiliyorsunuz. Suyun hayranlık uyandıran gücü, Kocaman taşların suyun etkisiyle nasıl şekillendiğini görebiliyorsunuz...
Kanyon sporu size ve ekibinize ne katar?
Aksi durumlarda bedensel ve zihinsel uyum çalışması, en zor şartlarda bile pes etmemeyi öğretiyor, mücadeleci kişiliğinizi ortaya çıkarıyorsunuz. Bölüşmeyi paylaşımı öğreniyorsunuz, kader birliğini yaşıyorsunuz. Bir lokma ekmeği, bir yudum suyu bile tüm ekip ile paylaştığımız zamanlar oldu, bu sporda herkes herkesten sorumlu. Tüm sevinci de zorluğu da birlikte yaşıyoruz. Bu bir bilgisayar oyunu gibi değil yeniden başlama şansı yok maalesef.
Neden kalıcı boldlama yapıyorsunuz?
Kanyoning riskleri ve faktörleri çok olan bir spor, dolayısıyla bir kez bile kaza yapma şansımız, hata yapma hakkımız yok. Çünkü ölümle ve ağır yaralanmalarla sonuçlanıyor risk faktörünü en aza indiriyoruz geçişimizi öyle sağlıyoruz. Kazaları önlemek için uluslararası standartlara uygun kalıcı boltlama yapıyoruz.
Hiç kanyondan çıkamayan arkadaşınız oldu mu?
Maalesef evet çünkü kanyonlar gizli tuzaklarla doludur, özellikle sulu kanyonlarda süzgeç ve sifonlar vardır, bunlardan korunmak için suyu okumayı iyi bilmek gerekir. Yakın zamanda çok değerli bir eğitmenimizi kaybettik. Bedeni kanyondan çıktı ama ruhu orada kaldı.
Kanyonda fethetmek olmaz, keşif olur; bakarsın görürsün keyfini çıkararak iner ve gidersin. Kanyon izin verdiği kadar ilerlersin ve izin verirse dışarı çıkarsın. Eğer seni yeterli bulmazsa asla dışarıya da çıkamazsın bedenin çıkar ama ruhun ebediyen orada kalır. Bizler de kanyon izin verdiği kadar orada zaman geçiririz. Tüm ekip sağ salim kamp alanına keyifle geri döndükten sonra müthiş bir haz oluşur, işte aldığımız keyif de budur.
Bu spor arkasına bir tutku ve emek barındırıyor. Sizce yeterli derecede biliniyor mu?
Son yıllarda daha çok ilgi çekmeye başladı ülkemizde yeterli değil ama dünya genelinde en zirve sporlarından biri olduğunu söyleyebilirim Kanyoning Türkiye dergisiyle son yıllarda daha da çok bilinir olmaya başladı.
Her kanyonda çok büyük şelaleler mi olur?
Bazı kanyonlarda hiç su akıntısı bile olmayabilir. Onlara kuru kanyon deriz, kuru kanyonların geçişi daha hızlı ve kamplı olabiliyor, onun da kendine göre farklı riskleri oluyor, zemin genelde oynak taşlar ile dolu oluyor. Kanyonların içindeki yapılar oldukça keyifli ve muhteşem bir görselliğe sahiptir.
Kanyondan ne sürede çıkılır?
Öyle kanyonlar vardır ki günlerce içerisinden çıkamazsınız. Her kanyonun kendi içerisinde kendi yapısına göre farklı riskleri barındırıyor. Mesela Mersin Mut ilçesinde içinde şimdiye kadar keşfedilmiş içinde en yüksek şelalenin (87m) olduğu bir kanyon var 6 gece 7 günde içinden çıkılabiliyor. İlk sportif geçişini geçen sene tamamladık ve hala haritalandırılması yapılamadı. Kısa parkurlar en az 2-3 saat sürerken, uzun ve zorlu parkurlar için kamp yapmak gerekebilir.
Bu sporun, kesinlikle ekiple birlikte yapılmasını öneririm.
Bu spora ne gibi katkılarda bulundunuz?
Keşifler yaptım, haritalandırma ve raporlama ekiplerinde yer aldım, fotoğraflar çekerek içeriden güzel görseller çıkardım, yabancı gruplara tanıtım videoları paylaştım, rehberlik yaptım daha önemlisi bu spora bir evlat kazandırdım.
Nasıl yani?
''Kanyoning Türkiye’’ diye sürekli yayın, dergi çıkarma projem vardı, sonra uygun ekip ile harekete geçtim şu anda 4. Sayımızı çıkarıyoruz. Bu dergi benim bir evladım gibi içinde sağlık, seyahat, doğa, genel kültür, röportaj ve dolu dolu kanyoning var.
Olmazsa olmaz malzemeleriniz var mı?
En önemli malzeme statik ip yani esneme oranı en az olan ip, her şey eksik olabilir ama ip asla!. kask, kaygan özelliği az olan vibram taban boğazlı ayakkabı, sulu kanyonlar için can yeleği ve neopren giysi. Bu saydıklarım tüm profesyonel kanyon parkurları için geçerlidir.
Kanyonların içi değişir mi?
Elbette canlı varlık bir gibi sürekli değişim olur. Isparta da daha önce keşfi yapılmış bir kanyon var; Güzyaka Kanyonu. İçinde 20 iniş tespit edilmiş ve teknik raporu çıkarılmıştı. Bu kanyona İzmir depreminden sonra kalıcı boldlama için girdik ve ona göre yanımıza ekipman almıştık. Fakat içeride de kaymalar ve kayaların yer değiştirmesinden dolayı iniş sayısı yaklaşış 30’a çıkmıştı, çok zorlu bir geçiş olmuştu.
Son olarak şunu sormak istiyorum. Girilmedik kanyon kaldığında ne yapacaksınız?
Ay’a merdiven dayar kanyon ararım...